Meme dikleştirme

Kadınlar yapıları gereği estetik varlıklardır. Fakat gerek genetik etkenler gerekse de yanlış sütyen kullanımı, doğum ve emzirme gibi sebepler ile göğüs formu zamanla bozulabiliyor. Zira göğüs kadın formunu tamamlayan, bir kadına kendini güzel hissettiren en önemli unsurlardan biridir.   Bu sebeple de günümüzde kadınlar meme dikleştirme ameliyatı olmayı tercih edebiliyor.  Meme dikleştirme operasyonu ile aynı zamanda memelerde meydana gelen asimetrikler de düzeltilebilmekte. Günümüzde göğüs dikleştirme ameliyatları daha çok doğum sonrasında emzirme sebebiyle büyüyen göğüslerde ve emzirmeyi bırakma sonrasında göğüs hacminin küçülmesi sonucunda göğüsün estetik görünümünü kaybetmesiyle doğum yapan kadınlar tarafından tercih edilmektedir. Göğüs dikleştirme ameliyatlarında, memenin yeniden eski formunu kazanması ve dikleşmesi amaçlanır. Dikleştirme dışında bu ameliyat ile göğüs çevresinde bulunan areola adı verilen koyu renkli alan da tercihe göre daraltılabilir. Gebelik sebebi ile meme bezlerinde bir hacim kaybı oluşabilir. Göğüs dikleştirme ameliyatı ile aynı zamanda hacim kazandırmak ve eski haline döndürmek isteyenler için hem dikleştirme hem de büyüme işlemi gerçekleştirilebilir. Operasyon genellikle 2 saat sürmektedir. Atılan dikişler kendi kendine kaybolduğu için izlerin geçme süresi de kısa olacaktır. Fakat operasyon sonrasında birey ancak 3 gün sonra duş alabilir. Bunun yanı sıra birey 1 ay boyunca kendine dikkat etmeli, efor sarf edeceği işlerden de uzak durmalıdır. Birey eğer masa başında çalışıyor ise 1 hafta dinlenmek suretiyle ardından işine geri dönebilir. Bu süreçte normal sütyen kullanımı yasaktır. Ameliyat sonrasında cerrah tarafından önerilen anatomik sütyeni en az 1 ay süreyle kullanmalıdır. Ameliyatın sağlıklı geçmesi bakımından uzman bir cerrah tarafından uygulanması ameliyatın risklerini en aza indirgemede önemlidir.

Meme dikleştirme yöntemleri

İsteğe ve yapılacak işleme göre yöntemler de değişmektedir. Bu yöntemler sarkma sorunu yaşayan bireylerin sarkma derecelerine göre değişmektedir. Peki, bu yöntemler nelerdir?

Ters T yöntemi: Aşırı düzeyde sarkma sorunu yaşayan hastalar tarafından tercih edilen bir yöntemdir.

Lolipop yöntemi:  Orta düzeyde sarkma problemi yaşayan hastalar tarafından tercih edilen bir yöntemdir.

Periareolar yöntemi: Az miktarda sarkma sorunu yaşayan hastalar tarafından tercih edilen bir yöntemdir.